kamu yönetimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kamu yönetimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Kasım 2018 Cuma

Tohum Patentleri ile Mülksüzleştirme


           Bu yazı Özgür ÖZTÜRK ve Elife KART tarafından yazılmış "Tarımda Neoliberal Mülksüzleştirme: Tohum Patentleri" adlı Sosyoloji Araştırmaları Dergisi 20. sayısında Nisan 2017 tarihinde yayınlanan makalenin özetidir.

            Makale günümüz tarımında uygulanan tohum politikasının köylüleri nasıl topraksızlaştıracak politikalara dönüştüğünü anlatmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte küresel tarım ve kimya şirketleri geleneksel tohumlara göre daha verimli ve dayanıklı tohumlar üretmeyi başarmışlardır. Ancak bu tohumlar üzerindeki hakları sadece bir mal satışı şeklinde olmamakta genetiğini de bir meta haline getirmektedir. Bu durumda sattıkları tohumların patentli genetik haklarının ellerinde olduğunu iddia ederek çiftçilerin yüzyıllardır yapmakta olduğu tohum üretimini engellemektedirler. Bu durum çiftçilere ağır bir yük getirerek onları topraksızlaştıran bir politika aracı haline gelmiştir. Bu durumun oluşmasında biyolojik-genetik gelişmeler sonucunda üretilen hibrit tohumların bir meta haline gelmesi ve bunların hukuki olarak hak iddia edebilmesini sağlayan patent, fikri mülkiyet yasaları vardır.
Tarımda Neoliberal Mülksüzleştirme: Tohum Patentleri

26 Ekim 2018 Cuma

Stratejik Yönetim Ve Toplam Kalite Yönetimi Arasındaki Farklar Ve Benzerlikler


            Stratejik yönetim 1960lı yıllardan itibaren önce çok uluslu şirketlerde daha sonraları ise diğer özel şirketler ile kamu kuruluşlarında kullanılmaya başlanmıştır. 1980 yılından itibaren Amerika’da özellikle yerel yönetimler stratejik yönetim anlayışını benimsemiştir. Türkiye’de 2005 sonrası yasal düzenlemeler ile kamu kuruluşlarında zorunlu hale gelmiştir. Kamu yönetimi ve mali kontrol kanunu ile kurumların misyon, vizyon, stratejik hedef ve amaçlar belirlemesi gerekmektedir. Ölçülebilir hedefler belirlenen süre sonunda ölçülerek amaçların gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenir. Bütçelerini stratejik planlarına, amaç ve hedeflerine uygun düzenlemek zorundadırlar.
Stratejik Yönetim Ve Toplam Kalite Yönetimi Arasındaki Farklar Ve Benzerlikler

12 Ekim 2018 Cuma

Hayvan Çiftliği



Hayvan çiftliği, George Orwell’ın 1984 adlı kitabı ile birlikte en çok bilinen kitabıdır. Her iki kitap da distopya olmakla birlikte Hayvan Çiftliği kırsal bir distopyayı anlatmaktadır.  George Orwell kitabı 1943 Kasım -1944 Şubat tarihleri arasında yazarken ikinci dünya savaşı tüm hızıyla devam etmekteydi. Bu savaş ortamında Fabl türünde bir masal yazmıştır. Kitabın alt başlığı olarak da Orwell Bir Peri Masalı ismini koymuştur. Kitabın konusu İngiltere’de bir çiftlikte geçmektedir. Hiciv tarzında yazılmış ve içinde bol gönderme barındıran bir kitaptır. Kitapta hayvanlar üzerinden düzen eleştirisi alegoriler ile anlatılmıştır. Her hayvanın tek tek bir karakteri olmasa da bazı hayvanlar kitapta öne çıkmaktadır. Kimi hayvanlar gerçek hayattaki kişileri temsil etmekte kimileri ise genel olarak bir düşünceyi savunan grubu temsil etmektedirler.
George Orwell  Kitap Özeti


8 Haziran 2018 Cuma

Türkiye’de Sosyal Politika: İlkeler, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri


Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu Aralık 2014 tarihli makalenin özetidir.


            Bu makalede sosyal politikanın tanım ve temel ilkelerini ortaya koymakla beraber Türkiye’de sosyal politika uygulamalarının durumlarını analiz etmiş ve eksik yönlerini göstermiştir. Türkiye’deki sosyal politika sorunlarına çözüm önerileri getirmiştir.

            Makalede sosyal politikanın temel ilkeleri, Türkiye’deki sosyal politika alanı, sosyal harcamalar ve vergi, istihdam ve yoksulluk, Türkiye’de istihdam alanında karşılaşılan sorunlar, yoksulluk ve sosyal yardım, sosyal bakım politikaları, sağlık sistemi, eğitim sistemi, LGBTİ, konut, çevre ve ulaşım konuları işlenmiştir.
Türkiye’de Sosyal Politika: İlkeler, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri

25 Mayıs 2018 Cuma

Bürokratik Teşkilatın Esasları



            Bu yazı Max Weber’in, "Bürokratik Teşkilâtın Esasları: îdeal Bürokrasi Tipinin Tesisi" adlı eserinden özetlenmiştir. 

        Eserde Max Weber ideal bürokratik örgütlenmeyi ele almaktadır. Weber’in öngördüğü bürokratik teşkilat halen geçerliliğini korumaktadır. Memurun iş güvencesi, liyakat, hiyerarşik yapılanma ve hukukilik gibi konulardan bahseden Weber günümüz bürokrasisinin temel ilkelerini belirlemiştir.
            İdari teşkilat kanun ile yetkileri belirlenmiş resmi bir örgüttür. Örgüt sürekli belli bir dönem için değil sürekli olarak kurulmuştur. Bu örgüt hiyerarşik bir yapıdadır. Üstün astı denetleme yetkisi vardır. Memurlar belli kurallar çerçevesinde hareket ederler ve eğitimleri ölçüsündeki kadrolara tayin olurlar. Memurun özel mülkiyet ve yaşantısı ile iş yaşantısı tamamıyla birbirinden ayrılmıştır. Görev icabı kullandıkları devlet kaynaklarına karşı sorumludurlar ve hesap vermek zorunluluğu vardır.  Memur bulunduğu makamın geçiciliğinin farkında olmalıdır. Makam memura bir mülk, unvan gibi verilmez. İş güvencesi gibi konular ise memurun görevini nesnel ve bağımsız olarak yerine getirebilmesi için verilir. Tüm idari işlemlerin yazılı olması esastır.
Bürokratik Teşkilâtın Esasları: ideal Bürokrasi Tipinin Tesisi
       

18 Mayıs 2018 Cuma

Devlet – Üniter Devlet – Federal Devlet


     
            Devlet
            Klasik anlamda devlet, toplamsal düzeni sağlamak için yasalar koyan, güvenlik için silahlı örgüt kuran ve adalet için mahkemeler kuran bir örgütlenmedir.  Devlet tanımı yapılabilmesi için ülke denilen bir toprak parçası, o ülke üzerinde yaşayan halk olmalı ve egemenliğini bağımsız şekilde kullanabilmesi gerekmektedir. Devlet ilk çağlardan itibaren insanların bir arada yaşamasının sonucu olarak bir organizasyon ihtiyacından doğmuştur. Giderek artan iş bölümü ile toplumsal yapılar oluşmuş ve insanların şehir devletlerini kurmasına yol açmıştır. Daha sonra devletler giderek büyümüştür.
            Üniter Devlet
            Ülke üzerinde tek bir merkeziyetçi yapının egemen olduğu devlet biçimidir. Tek bir yasama, tek bir yürütme ve tek bir yargı vardır. Yetkilerin merkezde toplanması merkezi çok güçlü kılarken yerel sorunlara duyarsız ve sorunları çözmede hantal bir yapı oluşturabilir. Bu yüzden yerinden yönetim kavramı ile merkezin bir kısım yetkileri yerel yönetimlere devredilebilir ancak bu yetki devri asla bir federe bir devletin yetki düzeyine ulaşamaz. Özerk yönetimlerin bulunması üniter devlet yapısına zarar vermez.
Devlet – Üniter Devlet – Federal Devlet

11 Mayıs 2018 Cuma

Örgüt Teorisi



           Notes on the Theory of Organization (1937) adlı  Luther Gulick'in çalışmasının özetlenmiş halidir (çevirmen Dr. Behzat YÜCEDAL). ,

Gulick bu çalışmasında iş bölümü ve iş bölümünün örgüt yapısını nasıl oluşturduğuna değiniyor. İş bölümü büyük işlerin yapılmasında veya birçok bilgiyi bir arada barındırması gereken işlerde her zaman zorunlu olmuştur. Bununla beraber iş bölümünün verimliliği artıracağı ve uzmanlaşma sağlayarak teknik becerilerin giderek artıracağı bir gerçektir. İnsan doğası gereği her şeyi bilemez ve her konuda uzman olamaz. Bugün uzmanlıkların daha dar alanlarda ortaya çıktığını görmekteyiz. 100 yıl önce sadece inşaat mühendisliği adı altında toplanan teknik alanlar bugün çevre, harita, trafik mühendisliği gibi birçok alt alana bölünmüş ve bu bölünme giderek daha dar alanlarda daha yüksek uzmanlık bilgisi ihtiyacından doğmuştur.  Tüm bu uzmanların belirli bir amaç çevresinde toplanması örgüt gerekliliğini ortaya koymuştur ve iş bölümü örgütün temelini oluşturmaktadır. Bunun yanında sadece uzmanlık değil işin büyüklüğü de iş bölümünü gerektirmektedir.
Notes on the Theory of Organization

4 Mayıs 2018 Cuma

Danimarka Kamu Diplomasisi


             Bu yazı Danimarka kamu diplomasisinin çalışma ilkelerini belirlemek için oluşturulan kılavuzdan özetlenmiştir. Kılavuz dış temsilcilikler için hazırlanmıştır. Kamu diplomasisinin tanımı, uygulamaları ve hedef grupları ele alınmıştır. Etkili bir kamu diplomasisi için tüm paydaşlar arasında koordinasyon gereklidir ve bu koordinasyondan dış işleri bakanlığı sorumludur.
            Diplomasi, diğer ülkelerle iyi ilişkiler kurmayı, geliştirmeyi ve güçlendirmeyi gerektirir. Geleneksel diplomasi devletler arasında gerçekleşir. Kamu diplomasisi ise devlet ile genel olarak halk veya belirli hedef gruplar arasında gerçekleşir. Geleneksel diplomasi ve kamu diplomasisinin amacı, Danimarka ve Danimarkalıların siyaset, güvenlik, ekonomi, iş koşulları, çevre, eğitim, kültür ve diğer alanlardaki çıkarlarını desteklemek ve korumaktır. Danimarka, kültürü, kurumları ve politikalarını diğer ülkelerdeki insanlar için güvenilir ve anlaşılır olarak aktarmayı ve onların onaylama, reddetme veya farklılıkları görebilmelerini amaçlar. Danimarka’nın temsil ettiği değerleri toplumlara anlatmak esas amaçtır. Farklı bakış açılarındaki ve kültürlerdeki insanlar arasında iletişim ağı ve anlayış oluşturulmasını sağlar.
Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç

29 Nisan 2018 Pazar

Coğrafya ve Devrim


            Kitap 2001 yılında Edinburg Üniversitesi Coğrafya Bölümünde yapılan konferansta sunulan makaleler derlenerek hazırlanmıştır. Akademisyenler tarafından hazırlanan bu kitap doğal olarak akademik bir dil içermekte içinde çokça dip not ile birçok kaynağa atıflarda bulunarak ileri okumaların yolunu açmaktadır. Toplantıda coğrafya disiplininin uygulama alanlarını ve gerçekleşen devrimleri açıklayan alanında uzman kişiler yer almıştır. Dört gün süren bu toplantının sonucunda 3 bölüm altında 12 makale yer almaktadır:
            Coğrafya ve Bilim Devrimi: Uzay, Mekân ve Doğa Bilgisi
            Coğrafya ve Teknik Devrim: Zaman, Mekân ve İletim Araçları
            Coğrafya Ve Siyasal Devrim: Coğrafya ve Devlet Yönetimi
Kitap Özeti

16 Mart 2018 Cuma

Online Dünyada Etik Değerlerimiz Nasıl Oluşacak?


            Elektronik ve network ortamında uyulması gereken kuralları tanımlayan normlar ve kodlar kısaca bilişim etiğini ifade eder. Bilişim Etiğine, bilişim alanında uyulması gereken yazılı ve yazılı olmayan kurallar diyebiliriz.
 ( TCK)  “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığı altında yasal düzenlemeler getirmeye çalışsa da hızla gelişen teknolojiye yasalar ayak uyduramamaktadır. Çokça tartışılan bir konuda İnternet geçmişinin silinme hakkıdır. Artık her yaptığımız internetin bir köşesinde iz bırakmaktadır. Geleceğin devlet başkanları belki de şu anda sosyal medyada ileride utanacakları selfiler çekip internetin o unutmaz hafızasına koyuyorlar. Tanıştığımız insanları daha yakından tanımak için artık onları “googlelıyoruz”.
Online  Dünyada Etik Değerlerimiz Nasıl Oluşacak?

5 Mart 2018 Pazartesi

Türkiye'de Afet Politikaları


Türkiye iklim şartları topoğrafik ve tektonik yapısı nedeniyle neredeyse tamamı bir afet bölgesidir. 10. Kalkınma planı verilerine göre bir önceki dönemde şehirleşme oranı %67,5’tan %72,3’e yükselmiştir. Bu şehirleşme trendinin devam edeceği öngörülebilir. Şehirleşmenin artması nüfus yoğun bölgelerin oluşmasına bu da afetten etkilenen kişi sayısının artmasına yol açmaktadır. Günümüzde afet sonrası yapılacak müdahale planlarından afet risklerini azaltma planlarına geçilmiştir. Afet olmadan önce alınacak tedbirler daha önemli hale gelmiştir. Bu kapsamda risk ve risk azaltma kavramları önemli bir yer tutmaktadır. Bu kavramların yaygınlaşması ile beraber afetlere bakış açısı değişmiş öncelik afet sonrası müdahaleden afet öncesi önlemlere kaymıştır.
            En sık görülen afetler su baskını, sel, çığ, toprak kayması, yangın gibi afetler iken geniş bölgeleri etkilemesi ve yıkıcılığı sebebi ile en çok zararı veren afet ise depremdir. Ülkemizin deprem kuşağında olması, çarpık şehirleşme ile birleştiğinde en önemli sorun haline gelmektedir.
Türkiye'de Afet Politikaları

2 Mart 2018 Cuma

Etik Liderlik


          Liderlik büyük örgütlerin oluşması ve bunların sevk ve idare gereksinimleri ortaya çıktığı sanayi devriminden beri önemli bir konudur. Önce örgütler daha sonra da liderlik önemli inceleme alanları olmuştur.
            Etik ise felsefenin bir konusu iken son yıllarda uygulamalı etik alanında önemli gelişmeler yaşanmış ve bu konu üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Günümüzde etik evrensel değer biçimi olarak hayatımızın insanlarla ilişkili her alanında kendine yer bulmaktadır.
            Günümüz literatüründe daha çok “Etik Liderlik” şeklinde kullanılsa da “Etik Önderlik” şeklinde çalışmalar da mevcuttur (Öktem & Ömürgönülşen, 2005). Bu raporda etik liderlik incelenmiş olup, önce etik daha sonra liderlik ve en son etik liderlik üzerine literatür taraması yapılmış etik liderlik ve örgüt ilişkileri hakkında bilgi verilmiştir.
Liderlik Türleri ve Etik

1 Mart 2018 Perşembe

Etik Açıdan Takdir Yetkisi

Takdir yetkisi (Pouvoir discretionnaire) idarelerin yasalar ile belirtilmemiş alanda serbestçe karar verebilmesi anlamına gelir (PEKİNER, 1961, s. 1-2). Ancak bu kararların da yargı denetimine açık olması gerekir. Yargının da idari işlemlerin hukuka uygunluğunu kontrol yetkisi vardır. Takdir yetkisi ve bağlı yetki iki ayrı kavramı ifade eder. Bağlı yetki idarelerin üzerinde tasarruf hakkı bulunmayan eylem ve işlemleridir. 
Etik Açıdan Takdir Yetkisi



Örneğin bir üniversite, kazanan her öğrencinin kaydını yapmak zorundadır. Bu tür yetkilere bağlı yetki denir. İdarenin tüm kullanacağı yetkileri için düzenleme getirebilmek pratikte imkansızdır. Rutin işlevlerine getiren düzenlemelerle yetkileri bağlı yetki kapsamına alınabilinirken farklı olay ve zamanda daha esnek karar alması gerekebilir. Bu durum takdir yetkisi ile aşılır. Takdir yetkisi şekil, sebep, konu ve maksat içeriğini barındırır ve hukuki olarak bu unsurlar üzerinden incelenir. Yargı yerindelik denetimi yapamaz. (Çağlayan, 2003, s. 173-177) Maksattan kasıt ise kamu yararıdır. Kamu kurumlarını yöneten idareler kamu yararı dışında bir maksadı olamaz. Kamu yararı olup olmamasının incelenmesi de yargı yolu ile olur. İdare keyfi bir şekilde takdir yetkisini kullanamaz (Özer ve Demir Avukatlık, 2014, s. 1). Takdir yetkisi doğası gereği yönetmelikler ile düzenlenmeyen alanda kullanılmak için verildiğinden her zaman tartışma konusu olmuştur.

28 Şubat 2018 Çarşamba

Kamu Etiği Açısından İdeal Bürokrasi Kuramı


Maximilian Weber ideal tip bürokrasi kavramı ile olması gereken en iyi bürokrasi ya da arzulanan ulaşılmaya çalışan bürokrasi kavramlarını değil daha çok belli koşullar altında ve pratikte görülmeyen teorik bir bürokrasi kuramını anlatmıştır (Sevgi, 2012, s. 1).
            Weber’in ideal bürokrasi yasalara ve rasyonelliğe vurgu yapar. Kamu görevlilerinin yetki ve sorumlulukları yasalar ile belirtilmiş olmalıdır. Bu yasalar sayesinde kamu görevlisi emirleri yerine getiren bir kapı kulundan kamu hizmeti yapan bir görevliye dönüşmüş olur (Dursun, 2012, s. 143). Kamu görevlilerinin yasalara uygun davranması hem hukuki hem de etik bir zorunluluktur (Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri, 2005). Böylece hizmetinde esas alacağı bir kamu yararı kavramı doğmuş olur. Kamu yararına uygun davranmak ise kamu etiğinin başlıca kaynağını oluşturur (Uluğ, 2009, s. 10).  
Kamu Etiği Açısından İdeal Bürokrasi Kuramı

27 Şubat 2018 Salı

Avrupa Konseyi Kamu Görevlileri İçin Davranış Kuralları İle Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkelerinin Karşılaştırılması


Avrupa Konseyi Kamu Görevlileri İçin Davranış Kuralları” ilk maddesi bu ilkelerin tüm kamu görevlileri için uygulanacağı ve kamu hizmeti gören özel organizasyon çalışanlarına da uygulanabileceği belirtilmiştir. İstisna olarak ise halk tarafından seçilen yöneticiler, hükumet üyeleri ve yargı mensupları kapsam dışı bırakılmıştır.  Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri” ikinci maddesinde daha detaylı olarak kamu görevlileri sıralanmış ve bu ilkelerin bu görevliler için geçerli olduğu ancak istisnalar olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı mensupları ve üniversiteler sıralanmıştır. Burada Avrupa Konseyi tüm seçilmişleri kapsam dışı bırakırken Türkiye’de mahalli yönetimler de kapsam içinde tutulmuş ancak üniversite ve TSK kapsam dışına çıkarılmıştır. Üniversite ve TSK’nın niçin kapsam dışına çıkarıldığına bir netlik de getirilmemiştir. Ayrıca seçilmişler olarak tanımlanan belediye başkanları ise bu yasa kapsamı içine alınmıştır.
Avrupa Konseyi Kamu Görevlileri İçin Davranış Kuralları İle Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkelerinin Karşılaştırılması

24 Ekim 2017 Salı

Network Governance İle POSDCoRB

            Son yirmi yılda yönetim ve örgüt kuramında policy networks ya da network governance kavramları ortaya çıkmıştır. Türkçe yazında ise genelde ağ yönetişimi ismi kullanılmaktadır.
            Ağ yaklaşımını klasik yönetim anlayışından ayıran en önemli fark hiyerarşik yapısıdır. Klasik yapı en alttan en üstte doğru bir piramit şeklinde katı bir yapı ile en üst yöneticiye ulaşır. Orta veya alt seviyeden bir yönetici tepe yönetimi ile doğrudan ilişkisi kuramaz. Ağ yaklaşımında ise bu dikey yapı olabildiğince azaltılır. Yatay organizasyon şeması ile yöneticiler koordinatörlere dönüşür.


ağ şebeke yönetişimi

14 Ekim 2017 Cumartesi

Dijitalleşen Kamu Kurumlarında Posdcorb Süreçlerinin Değişimi

            Posdcorb kavramı 1930’lu yıllarda kamu yönetimi alanında Luther Gulick tarafından hazırlanan raporda geçmiştir. Yönetim süreçlerinin baş harflerinden oluşturduğu bu kavram o zamandan günümüze kullanılmaktadır. Bu süreçler planlama, örgütleme, insan kaynakları, yönlendirme, koordinasyon, bilgi verme ve bütçelemedir. Günümüzde halen geçerli bu kavramların zamanla kullanım şekilleri değişmiştir.


dijitalleşen dünyada kamu kurumları