24 Ekim 2017 Salı

Network Governance İle POSDCoRB

            Son yirmi yılda yönetim ve örgüt kuramında policy networks ya da network governance kavramları ortaya çıkmıştır. Türkçe yazında ise genelde ağ yönetişimi ismi kullanılmaktadır.
            Ağ yaklaşımını klasik yönetim anlayışından ayıran en önemli fark hiyerarşik yapısıdır. Klasik yapı en alttan en üstte doğru bir piramit şeklinde katı bir yapı ile en üst yöneticiye ulaşır. Orta veya alt seviyeden bir yönetici tepe yönetimi ile doğrudan ilişkisi kuramaz. Ağ yaklaşımında ise bu dikey yapı olabildiğince azaltılır. Yatay organizasyon şeması ile yöneticiler koordinatörlere dönüşür.


ağ şebeke yönetişimi


            Posdcorb yönetim süreçleri ilk uygulandığında klasik yapı hâkimdi. Hala bu yönetim süreçleri geçerliliklerini korusa da klasik yapı yerini artık yavaş yavaş yeni yaklaşımlara bırakmaktadır. Burada bu süreçler ağ yönetişim (network governance) bakış açısıyla ele alınacaktır.
            Planlama dikey hiyerarşide tepe yönetimin görevidir. Ağ yönetişiminde ise tüm örgütün iç paydaşları planlamaya dahil olmakta hatta bununla yetinilmeyip örgütün dış paydaşları da planlama evresine dahil edilmektedir. Bu süreç bir plan sayfası üzerinde her paydaşın fikrini eşit bir şekilde paylaşabileceği bir alan ve bir tartışma sayfası ile de fikirlerini ve eleştirilerini sunabileceği bir alanla yapılabilir. Sonuçta oluşan plan tüm örgütün katkısı ile oluşmuştur ve tabi ki uygulanması ve örgüt tarafından benimsenmesi de klasik sisteme göre daha kolay olacaktır.
            Ağ yönetişimi örgüt yapısı olarak ağ yaklaşımını uygulamaktadır. Bu yapı ile proje bazlı yatay hiyerarşik örgütler kurularak iş bittiğinde bu yapı dağıtılır. Eski sistemin hantal yapısı bu sistemde esnek ve  hızlı tepki veren bir yapıya dönüşmüştür.
            Örgüt yapısının kurulmasından sonra bu örgütte çalışacaklar belirlenmelidir. Adaylar örgüt içinde eşit, demokratik bir tartışma ortamı sonucunda seçilir. Burada adayların yetkinlik, kabiliyet ve tecrübelerini ortaya koymaları beklenir. İş için en uygun aday bu yolla belirlenir.
            Personelin yönlendirilmesi artık tek bir amir tarafından yapılmamakta proje kapsamında farklı amirleri olabilmektedir. Ağ yapısı içinde etkileşimler yönlendirilerek koordinasyon sağlanır. Burada yaşanacak karmaşık ilişkilerin çözülmesi sistemin en önemli problemlerinden biridir.
            Kayıt işlemleri tek bir merkez ya da aracıya gerek kalmadan blockchain yardımı ile tutulabilir. Bu sistem sayesinde tüm ağ tutulan kayıt ile ilgili doğrulama yapar. Kayıt üzerindeki tüm değişikler tüm kullanıcılar tarafından kaydedilir ve olası bir karışıklıkta tüm ağın tuttuğu kayıt bilgileri kullanılır.


            Sonuç olarak klasik yönetim sistemleri teknolojinin ve iletişim araçlarının gelişmesi ile yerini daha çoğulcu ve katılımcı yönetim sistemlerine bırakmaktadır. Toplum da bu dönüşümü zorlamaktadır. Artık emir alıp yerine getiren memur nesil yerini kararlarda ve sorumluklarda pay sahibi olmak isteyen yeni nesle bırakmaktadır. Aynı işte kırk yıl çalışıp emekli olmak yeni nesle korkutucu gözükmektedir. Yeni nesil iş modelleri proje tabanlı olmakta proje bitince örgüt başka bir proje için yeniden organize olmaktadır. Posdcorb süreçleri hala geçerliliğini korusa da bu süreçlerin uygulanmasında yeni yöntemlerin kullanılması zorunlu hale gelmiştir.

Kaynakça
          ÜSTÜNER, Y. (2003). Siyasa Oluşturma Sürecinde Ağ Kuramı. Amme İdaresi Dergisi , 49-65.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder