1 Nisan 2023 Cumartesi

Yetenekli Çalışanların Yaşadığı Sorunlar

            Günümüzde çok önemli bir kavram haline gelen yetenek savaşlarında yetenekli kişilerin yetenek lanetine nasıl girdikleri, bir süre sonra bu lanet yüzünden tükenmişlik sendromuna düştüklerini anlatırken çözüm önerileri de geliştirmiştir. Birçok yetenekli çalışan ve onların sorunlarını inceleyerek yetenek laneti kavramını ortaya atmış bu laneti kırmak için yetenek yönetiminin nasıl olması gerektiği üzerine fikirler sunmuştur. Yetenekli kişilere yüklenen ağır yüklerin onları nasıl ezdiğini ve bunun çoğu zaman yöneticiler ve iş arkadaşları tarafından fark bile edilmediğine değinmiştir. Sonuç olarak yetenek laneti bir kez karşılaşılacak bir şey olmadığını her yeni pozisyonda tekrarlanabileceğini ve bunun çözülecek bir sorun değil yönetilecek bir süreç olduğunu anlatmaktadır.


3 Mart 2023 Cuma

Yeteneğin Laneti

 

            Firmalar önemli ve yüksek pozisyonlara getirmek istediği çalışanlarının yetenekli olmasını istemektedirler. Gerçekten üstün yetenekli bir çalışan bulduklarında ise onu bir yetenek havuzuna alarak geleceğin lideri/yöneticisi olarak görürler. Ancak bu noktadan sonra yetenekli çalışanda bazı sorunlar görülebilir. Üzerinde çok fazla baskı hissedebilir ve yeteneklerini yansıtmak yerine üstlerinin onayını alacak davranışlarda bulunmayı tercih edebilirler. Bu durumda yetenekli bireyler giderek sıradanlaşmaya başlar çünkü risk almaktan ve hata yapmaktan korkar hale gelirler. Çok fazla çalışmak zorunda hisseden yetenekli bireyler giderek performans düşüşü ya da işi bırakma gibi firma için olumsuz sonuçlara sebep olurlar. “Yeteneğin Laneti” isimli makale bu tür bireylerin yaşadığı zorlukları ve bunların temel sebeplerini inceleyerek yüksek potansiyelli çalışanları bu tuzaklara düşmeden nasıl geliştirilebileceğinin cevabını arıyor.

           

İnsan Kaynaklarında yetenek Avı

3 Şubat 2023 Cuma

Stratejik Yönetim ve İç Denetim

 

       

Son yüzyılda gerçekleşen ekonomik sıkıntılar tüm işletmeler üzerindeki karlılık baskısını artırırken ürün ve hizmet üretimi ise tarihte hiç olmadığı kadar çok artmıştır. Bu büyük üretim baskısı altında çeşitli ölçeklerde şirketler giderek daha fazla coğrafyada iş yapar hale gelmiş ve giderek büyüyerek modern yönetim anlayışlarını uygulama gereksinimi duymuşlardır.

Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde yaşanan sıkıntılar işletmelerin stratejilerini talep ile belirlemeye itmiştir. Savaş sonrası hızlı bir büyüme sağlayan işletmeler giderek rekabet ortamında ayakta kalabilmek için stratejik yönetim ilkelerine ihtiyaç duymaya başlamışlardır. İşletmeler planlamadan organizasyon kurmaya, sevk ve idaren denetime kadar stratejik yönetim ilkelerini kullanmaktadırlar. Çok çeşitlenen ürün ve hizmetleri çok büyük ölçeklerde piyasaya sunarak rekabet eden şirketler ekonomik yapılar, iş gücü, teknoloji kullanımı ve en önemlisi tüm paydaşları içine alan bir yönetim anlayışına evrilmişlerdir.

Yönetim Süreci

6 Ocak 2023 Cuma

İnsan Kaynakları Yönetiminde Yaşanan Dijital Dönüşüm İşletmelerin Dijital İky Uygulamalarının Araştırılması

  Selma Kılıç Kırılmaz

Research Journal of Business and Management- RJBM (2020), Vol.7(3). p.188-200

 

Endüstri 4.0 çağına geldiğimiz bu günlerde dijitalleşme, tüm iş kollarında hızla artmaktadır. İşletmelerde insan kaynakları yönetiminde de dijitalleşme hızla yaygınlaşmıştır. Dijital teknolojiler ile işe alım süreçlerinde artık yapay zekâlı robotlar işe giriş için yapılan mülakatları gerçekleştirmektedir. İş başvurularında QR kod kullanılmaya başlanmıştır. Süreçler mobil uygulamalar ile takip edilebilir hala gelmiştir. Bu dijitalleşme sürecinde şirketlerin insan kaynakları yönetimi uygulamalarını incelemek ve etkilerini araştırmak bu makalenin amacıdır.

Human Resorce

2 Aralık 2022 Cuma

Gig Ekonomisi

2021 yılında insan kaynakları trendleri; Gig ekonomisi, yapay zekâ, uzaktan çalışma, bulut bilişim olarak sıralanabilir. Gelişen teknoloji ve dijitalleşeme ile insan kaynakları da çağın gerektirdiği dönüşümleri sağlamaktadır. Bu dönüşümlere Covid 19 salgını ile beraber zorunlu olan insanların izolasyon ihtiyacı eklendiğinde insan kaynakları yönetiminde dijitalleşme daha fazla öne çıkan ve talep gören bir süreç olmuştur. (Tekin, 2021)

 

     Gig ekonomisi son yıllarda birçok akademik makaleye konu olmuştur. Bu yeni kavram genel olarak işçiler ve işverenler arasındaki kısa süreli ilişkileri anlatmakta kullanılır. Gelişen dijitalleşme ile birlikte işveren ve iş görenlerin eşleşmesini kolaylaştıran ve iş gücü ile paranın karşılıklı değişimini anlatmaktadır. Freelance çalışmaya benzer şekilde tek bir işverene sürekli bağlı olmadan serbest çalışma olarak da düşünülebilir. Gig ekonomisinde işveren ile iş gören arasında klasik bağ yoktur.  Çalışanların başarılı olması için kesin olamayan kriterler ve kurallar vardır. Çalışana klasik durumdan daha küçük görevler verilir. İş gücü coğrafi olarak dağınıktır. Çalışanlar bu sisteme en çok ek gelir sağlamak için girmektedir (Şen & Bütün, 2021). Gig çalışanları ortak platformlar aracılığı ile şirketler ile eşleşmektedir. Burada platform üzerinde anlaşma sağladıktan sonra ödemeler EBay Etsy gibi platformlar aracılığı ile yapılmaktadır  (Çiğdem & Erdoğan, 2018).

 

Freelance Çalışma

4 Kasım 2022 Cuma

Dijital Çağda Yükseköğretim

 

     Ayşe TAŞKIRAN

     Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi AUAd 2017, Cilt 3, Sayı 1, 96109

 

     Makalenin amacı Eğitimde yaşanan dijitalleşme sürecinde dünya genelinde konunun ele alınış şekli ve çeşitli uygulamaları inceleyerek Türkiye’de yükseköğretimde dijital eğitim dönüşümü sürecinde neler yapılabileceğini tartışmaktır.

     Makale hızla ilerleyen teknoloji ile internet kullanım oranlarını ve internete hangi araçlar ile giriş yapıldığını inceleyerek başlamaktadır. Klasik durumda öğretenin bilgiye sahip olması ile elinde tuttuğu güç bilgi kaynaklarına erişimin kolaylaşması ile giderek erimektedir. Yükseköğretim kurumlarının hızla değişen eğitim sürecine ayak uydurmakta geriden geldiği belirtilmiştir. Berkeley üniversitesinin dijital eğitim dönüşü için hazırladığı rapor incelenmiştir. E-öğrenme ve uzaktan eğitim giderek yaygınlaşmaktadır. Kitlesel Açık Çevrimiçi Derslerin (MOOC) devreye girmesi eğitimde köklü bir değişimin yaşanacağının habercisi olmuştur. Bu değişim özellikle üç başlıkta toplanabilir. İlk olarak görsel ve işitsel videoların yanında resim, dil ve grafik çeşitliliği artmıştır. İkinci olarak derslerin sadece öğreten tarafından verildiği bir durumdan öğreten-öğrenen etkileşimine olanak sağlayan bir duruma gelmiştir. Son olarak ise bu eğitim sonucunda geçerli bir sertifikasyon yapılabilmektedir. İngiltere’de faaliyet gösteren Open University bu konuda dijital eğitime en hızlı uyum sağlayan kurumlardan biridir. Mobil cihazların artışı ile öğrencilerin erişim alanı oldukça genişlemiştir. Açık Öğrenme Kaynaklarının (OER)gelişmesi ile bilgi herkes için ulaşılabilir, ön şartsız ve ücretsiz hale gelmiştir. Dijital dönüşüm ile yeni eğitim modelleri ortaya çıkmıştır. Harmanlanmış öğrenme, rotasyon modeli, esnek model, kişisel harmanlanmış model, çevrimiçi laboratuar modeli, zenginleştirilmiş sanal model gibi yeni modeller ortaya çıkmıştır.

Dijital Eğitim