uzaktan çalışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uzaktan çalışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2022 Cuma

Gig Ekonomisi

2021 yılında insan kaynakları trendleri; Gig ekonomisi, yapay zekâ, uzaktan çalışma, bulut bilişim olarak sıralanabilir. Gelişen teknoloji ve dijitalleşeme ile insan kaynakları da çağın gerektirdiği dönüşümleri sağlamaktadır. Bu dönüşümlere Covid 19 salgını ile beraber zorunlu olan insanların izolasyon ihtiyacı eklendiğinde insan kaynakları yönetiminde dijitalleşme daha fazla öne çıkan ve talep gören bir süreç olmuştur. (Tekin, 2021)

 

     Gig ekonomisi son yıllarda birçok akademik makaleye konu olmuştur. Bu yeni kavram genel olarak işçiler ve işverenler arasındaki kısa süreli ilişkileri anlatmakta kullanılır. Gelişen dijitalleşme ile birlikte işveren ve iş görenlerin eşleşmesini kolaylaştıran ve iş gücü ile paranın karşılıklı değişimini anlatmaktadır. Freelance çalışmaya benzer şekilde tek bir işverene sürekli bağlı olmadan serbest çalışma olarak da düşünülebilir. Gig ekonomisinde işveren ile iş gören arasında klasik bağ yoktur.  Çalışanların başarılı olması için kesin olamayan kriterler ve kurallar vardır. Çalışana klasik durumdan daha küçük görevler verilir. İş gücü coğrafi olarak dağınıktır. Çalışanlar bu sisteme en çok ek gelir sağlamak için girmektedir (Şen & Bütün, 2021). Gig çalışanları ortak platformlar aracılığı ile şirketler ile eşleşmektedir. Burada platform üzerinde anlaşma sağladıktan sonra ödemeler EBay Etsy gibi platformlar aracılığı ile yapılmaktadır  (Çiğdem & Erdoğan, 2018).

 

Freelance Çalışma

4 Kasım 2022 Cuma

Dijital Çağda Yükseköğretim

 

     Ayşe TAŞKIRAN

     Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi AUAd 2017, Cilt 3, Sayı 1, 96109

 

     Makalenin amacı Eğitimde yaşanan dijitalleşme sürecinde dünya genelinde konunun ele alınış şekli ve çeşitli uygulamaları inceleyerek Türkiye’de yükseköğretimde dijital eğitim dönüşümü sürecinde neler yapılabileceğini tartışmaktır.

     Makale hızla ilerleyen teknoloji ile internet kullanım oranlarını ve internete hangi araçlar ile giriş yapıldığını inceleyerek başlamaktadır. Klasik durumda öğretenin bilgiye sahip olması ile elinde tuttuğu güç bilgi kaynaklarına erişimin kolaylaşması ile giderek erimektedir. Yükseköğretim kurumlarının hızla değişen eğitim sürecine ayak uydurmakta geriden geldiği belirtilmiştir. Berkeley üniversitesinin dijital eğitim dönüşü için hazırladığı rapor incelenmiştir. E-öğrenme ve uzaktan eğitim giderek yaygınlaşmaktadır. Kitlesel Açık Çevrimiçi Derslerin (MOOC) devreye girmesi eğitimde köklü bir değişimin yaşanacağının habercisi olmuştur. Bu değişim özellikle üç başlıkta toplanabilir. İlk olarak görsel ve işitsel videoların yanında resim, dil ve grafik çeşitliliği artmıştır. İkinci olarak derslerin sadece öğreten tarafından verildiği bir durumdan öğreten-öğrenen etkileşimine olanak sağlayan bir duruma gelmiştir. Son olarak ise bu eğitim sonucunda geçerli bir sertifikasyon yapılabilmektedir. İngiltere’de faaliyet gösteren Open University bu konuda dijital eğitime en hızlı uyum sağlayan kurumlardan biridir. Mobil cihazların artışı ile öğrencilerin erişim alanı oldukça genişlemiştir. Açık Öğrenme Kaynaklarının (OER)gelişmesi ile bilgi herkes için ulaşılabilir, ön şartsız ve ücretsiz hale gelmiştir. Dijital dönüşüm ile yeni eğitim modelleri ortaya çıkmıştır. Harmanlanmış öğrenme, rotasyon modeli, esnek model, kişisel harmanlanmış model, çevrimiçi laboratuar modeli, zenginleştirilmiş sanal model gibi yeni modeller ortaya çıkmıştır.

Dijital Eğitim