9 Kasım 2018 Cuma

İnşaat Sektöründe Yaşanan Uyuşmazlıkların Çözümü

Bu yazı Moustafa Kassab; Keith Hipel; ve Tarek Hegazy'in Conflict Resolution in Construction Disputes Using the Graph Model adlı makalesinden özetlenerek çevrilmiştir.



            Karar verme ve bu kararları müzakere etme hayatın aile ilişkilerinden uluslar arası diplomasiye kadar hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Anlaşmazlıklar hayatın her alanında olduğu gibi inşaat sektöründe de sıkça karşılaşılmaktadır. American Arbitration Association (Amerikan Tahkim Birliği) verilerine göre her yıl anlaşmazlık yüzünden başvuruların sayısı artmaktadır. Her anlaşmazlık inşaat maliyet ve sürelerinde artışa sebep olmakta ve bunların önüne geçmek için yeni karar alma süreçlerine ihtiyaç durulmaktadır.
            Bu çalışmada inşaat projelerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların çözümü için bilgisayar destekli bir model önerilmiştir. GMCR (graph model for conflict resolution) ile bir grafik model oluşturulmakta ve daha sonra GMCR II ile karar alma süreçlerine bilgisayar desteği sağlanmaktadır. Böylece çatışma konuları önceden öngörülüp çatışma oluşmadan önlenmesi hedeflenmektedir.
Uyuşmazlık Çözümü

2 Kasım 2018 Cuma

Tohum Patentleri ile Mülksüzleştirme


           Bu yazı Özgür ÖZTÜRK ve Elife KART tarafından yazılmış "Tarımda Neoliberal Mülksüzleştirme: Tohum Patentleri" adlı Sosyoloji Araştırmaları Dergisi 20. sayısında Nisan 2017 tarihinde yayınlanan makalenin özetidir.

            Makale günümüz tarımında uygulanan tohum politikasının köylüleri nasıl topraksızlaştıracak politikalara dönüştüğünü anlatmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte küresel tarım ve kimya şirketleri geleneksel tohumlara göre daha verimli ve dayanıklı tohumlar üretmeyi başarmışlardır. Ancak bu tohumlar üzerindeki hakları sadece bir mal satışı şeklinde olmamakta genetiğini de bir meta haline getirmektedir. Bu durumda sattıkları tohumların patentli genetik haklarının ellerinde olduğunu iddia ederek çiftçilerin yüzyıllardır yapmakta olduğu tohum üretimini engellemektedirler. Bu durum çiftçilere ağır bir yük getirerek onları topraksızlaştıran bir politika aracı haline gelmiştir. Bu durumun oluşmasında biyolojik-genetik gelişmeler sonucunda üretilen hibrit tohumların bir meta haline gelmesi ve bunların hukuki olarak hak iddia edebilmesini sağlayan patent, fikri mülkiyet yasaları vardır.
Tarımda Neoliberal Mülksüzleştirme: Tohum Patentleri

26 Ekim 2018 Cuma

Stratejik Yönetim Ve Toplam Kalite Yönetimi Arasındaki Farklar Ve Benzerlikler


            Stratejik yönetim 1960lı yıllardan itibaren önce çok uluslu şirketlerde daha sonraları ise diğer özel şirketler ile kamu kuruluşlarında kullanılmaya başlanmıştır. 1980 yılından itibaren Amerika’da özellikle yerel yönetimler stratejik yönetim anlayışını benimsemiştir. Türkiye’de 2005 sonrası yasal düzenlemeler ile kamu kuruluşlarında zorunlu hale gelmiştir. Kamu yönetimi ve mali kontrol kanunu ile kurumların misyon, vizyon, stratejik hedef ve amaçlar belirlemesi gerekmektedir. Ölçülebilir hedefler belirlenen süre sonunda ölçülerek amaçların gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenir. Bütçelerini stratejik planlarına, amaç ve hedeflerine uygun düzenlemek zorundadırlar.
Stratejik Yönetim Ve Toplam Kalite Yönetimi Arasındaki Farklar Ve Benzerlikler

19 Ekim 2018 Cuma

Ulus'ta Cumhuriyet Dönemi Mimarisi




            Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a ayak bastığında İstanbul işgal kuvvetlerince ele geçirilmiş İzmir’e Yunan askeri çıkmıştı. Anadolu çepeçevre düşman işgali tehdidi altındayken Ankara bu toprakların tam ortasında önce direnişin komuta merkezi ardından da yeni kurulan cumhuriyetin başkenti olmuştur. Bu İç Anadolu kasabasının seçiminde şüphesiz ki coğrafi olarak cephelere uzaklığının etkisi vardır. Demiryolu ulaşımına sahip silah ve askerlerin ikmal merkezi olması dolayısıyla önemli bir istasyondur Ankara. 

            Ulus Tren Garı

            Bu küçük kasabada Mustafa Kemal ilk olarak Ulus Tren Garı olarak kullanılan binayı karargâh haline çevirmiştir. İki katlı bu binanın üst katı başkomutanlık merkezi alt katı ise yaverlere ayrılmıştır. Yemek yapımı çamaşır yıkanması gibi işleri de Fikriye Hanım yapmaktadır. Direksiyon binası olarak geçen bina Fotoğraf 1’de görüldüğü üzere daha sonra yapılan garın çelik eklemeleri ile bir kısmı garın iç bölümünde bir kısmı ise dış bölümünde kalmıştır.
Ulus'ta Cumhuriyet Dönemi Mimarisi

Fotoğraf 1 Ulus tren garı müze haline getirilmiştir. (Fotoğraf: Barış Durukan)

12 Ekim 2018 Cuma

Hayvan Çiftliği



Hayvan çiftliği, George Orwell’ın 1984 adlı kitabı ile birlikte en çok bilinen kitabıdır. Her iki kitap da distopya olmakla birlikte Hayvan Çiftliği kırsal bir distopyayı anlatmaktadır.  George Orwell kitabı 1943 Kasım -1944 Şubat tarihleri arasında yazarken ikinci dünya savaşı tüm hızıyla devam etmekteydi. Bu savaş ortamında Fabl türünde bir masal yazmıştır. Kitabın alt başlığı olarak da Orwell Bir Peri Masalı ismini koymuştur. Kitabın konusu İngiltere’de bir çiftlikte geçmektedir. Hiciv tarzında yazılmış ve içinde bol gönderme barındıran bir kitaptır. Kitapta hayvanlar üzerinden düzen eleştirisi alegoriler ile anlatılmıştır. Her hayvanın tek tek bir karakteri olmasa da bazı hayvanlar kitapta öne çıkmaktadır. Kimi hayvanlar gerçek hayattaki kişileri temsil etmekte kimileri ise genel olarak bir düşünceyi savunan grubu temsil etmektedirler.
George Orwell  Kitap Özeti


5 Ekim 2018 Cuma

Değişen Refah Devletleri ve Sosyal Yardımlar


Şenay Gökbayrak'ın Değişen Refah Devletleri Sosyal Yardımlar adlı makalesinden özetlemiştir.



            Makale krize giren sosyal sigorta modelinin iş gücü piyasasına gittikçe daha sıkı bağlandığını, bunun da iş gücü piyasası dışında kalan kesim için olumsuz bir etki yarattığına işaret etmektedir. İşsizlik ve güvencesiz çalışma koşulları büyük bir kitleyi sosyal yardıma muhtaç kılarken aynı zamanda sosyal yardımın bu kitlelere ulaşamamasını sorun olarak ele almaktadır.

            Makalede Türkiye’deki refah rejiminin özellikleri incelenmiştir. Sosyal yardımların tarihi gelişimi ve gelişmiş refah devletlerindeki sosyal yardımların son yıllardaki değişime bakılarak Türkiye açısından bir karşılaştırma yapılmıştır. Türkiye’de değişen refah rejiminin pratikteki uygulamalarına değinilmiştir.
Değişen Refah Devletleri ve Sosyal Yardımlar