4 Ocak 2018 Perşembe

Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetlerinde Karşılaşılan Problem Ve Avantajlar

   
Türkiye sayı olarak en fazla müteahhitte sahip ülkelerden biri. Bu sayı yurt dışında da benzerlik göstermektedir. ENR Top 225 listesinde kimi seneler en fazla müteahhit sokan ikinci ülkedir. 1972 yılında STFE’nin Libya’da liman ihalesi almasıyla başlayan yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimiz büyüyerek devam ediyor. Bu süreçte elde ettiğimiz bazı kazanımlarımız, avantajlarımızın ve karşılaştığımız problemler NAFİA kitabı sayfa 129 ile 195 arasındaki söyleşiler bölümü kaynak alınarak aşağıda sıralanmıştır.
Yurt Dışı İnşaat İşleri


 AVANTAJLAR



   Maliyet

Avrupalılara nazaran daha ucuz iş gücü ile çalıştırmaktayız. Ucuz ve temiz iş yapılması Türk Müteahhitlerini öne çıkarıyor.(Nurettin Çarmıklı) Yurt dışı müteahhitlik işlerinin vergiden muaf olmasının maliyet açısından bir avantaj sağlamaktadır.( Şükrü Koçoğlu)

  Teknik Kabiliyet

Ucuz işgücüne sahip Bangladeş, Filipinler gibi ülkelere kıyasla Türk işgücünün daha yetkin ve diğer işçilerden Türkler kadar verim alınamıyor.(Nihat Gökyiğit) Cumhuriyet kurulduğunda teknik insanlarımız olamamasına rağmen dışarıdan getirilen hocalar ve müteahhitler ile kısa zamanda teknik açık kapatılarak bugünkü duruma gelmiştir.(Emin Sazak)
    Girişimcilik

Türk işadamları karlı sektörleri görebilme ve görece yüksek risk iştahına sahipler. Çok esnek ve uyum sağlayabilen bir yapımız var. Ayrıca gidilen yerlerde iletişimimiz çok iyi. Yüksek riskli ülkelerde iş almaktan sakınmıyorlar.(Mustafa Karakuş) Birçok ülkeye savaş sonrası ilk Türkler giriyor öyle ki Irak’ın Amerikan işgali sonrası Amerikan üstlerinin yapım işlerini bile Türk firmalar aldı.(Erdal Eren)
  Dış İşlerinin Desteği
         Özal döneminden sonra dış ticarette bir artış gerçekleşmiştir. Yurt dışına çıkışlar kolaylaşmıştır. En önemlisi de eskiden randevu bile vermeyen büyükelçiler artık müteahhitlerimizin en büyük yardımcısı olmuştur. Gidilen ülke hakkında en detaylı ve güncel bilgileri elinde bulunduran büyükelçilerimiz müteahhitlerimizi takip ederek onlara yardımcı olmaktadırlar. (Mustafa Karakuş, Emin Sazak)
  Kültürel Yakınlık
         Hem Müslüman ülkelerde hem de Osmanlı toprakları içinde kalan ortak geçmişe sahip olduğumuz ülkelerde Türk müteahhitler çok hızlı bir gelişim gösterdiler. Sovyetler dağıldığında Türki cumhuriyetlerde de en ilk gidenler Türk Müteahhitleri idi.(Emin Sazak)

       PROBLEMLER

  Müşavirlik Şirketlerinin Yetersizliği
       Müşavir firmaların yabancı olması tüm standartların ve şartnamelerin yabancı firmalar tarafından belirlenmesine yol açmaktadır. Bu durumlar beraber Türk firmalarının rekabet şansı azalmakta ihaleleri yabancı firmalar alarak %20-30 daha düşük fiyatlara Türk firmalara yaptırmaktadırlar. Bu durum Türkiye’deki inşaat malzemeleri üreticilerinin de zararına olmaktadır.(Erdal Eren) Müteahhitler olarak yurt dışında belli bir hacme ulaşılmış durumda artık bu hacmin üstüne çıkılabilmesi için işin projelendirme kısımlarının da Türk müşavirlik firmaları tarafından yapılması gerekmektedir. (Emin Sazak)

 Yüksek Riskler
       Müteahhitlerimiz daha çok siyasi ve ekonomik risklerin yüksek olduğu yerlerde iş almaktadırlar. Türk müteahhitlerinin ilk dışa açıldığı Libya buna bir örnektir. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkları nedeni ile hala daha bir çok Türk müteahhit parasını alamamış durumdadır. (Yaşar Özkan, Nihat Gökyiğit) Burada bir diğer önemli eksiklik ise devletin politik risk sigortası sağlamamasıdır. (Emin Sazak)
  Finansman
       Türk müteahhitler ilk yıllarda teminat mektubu sorunu yaşamışlardır. Yurt dışında Türk bankaların teminat mektubunun geçerli olmaması, olanların ise belli bir miktara kadar teminat mektubu vermesi Türk müteahhitlerinin en büyük sorunu olmuştur. (Mustafa Karakuş, Şükrü Koçoğlu) Daha sonra yabancı bankalardan alınan teminat mektupları ile bu sorunun önüne geçilse de bu seferde projelerin finansmanı sorunu ortaya çıkmıştır. Devletler alt yapı yatırımlarını artık kendileri yapmamakta, yap-işlet-devret ile tüm finansmanı da müteahhit firmalara bırakmaktadırlar. Bu durumda Türk bankaları yetersiz kalmakta hazine garantisi olmaksızın dışarıdan finansman bulmak zorlaşmaktadır. Eximbank bu konuda son yıllarda yardımcı olmakla beraber yetersiz kalmaktadır. (Erdal Eren, Yaşar Özkan)
  Sigorta Sistemi     
       Yurt dışında çalışan işçileri Türkiye’de de sigortalanmak zorunda. Bu hem onların sosyal hakları hem de ailelerinin sağlık sisteminden yararlanabilmesi için bir zorunluluk. Bunun yanında gidilen ülkede de sigortalama yapılmakta bu hem sigorta hem de vergi yükü getirmektedir. (Şükrü Koçoğlu)

  Kar Marjı
       Müteahhit firmalarımızın sayıları her ne kadar yüksek olsa da ciroları ve karlılıkları oldukça düşüktür. Bunun sebebi öz kaynaklarının yetersiz olması, kredi bulabilme güçlüğü ve bazen de taşeron olarak çalıştırılmalarıdır. Bir başka neden de Ar-ge yatırımlarının yetersiz olması ve gereksiz risk almalarıdır. (Erdal Eren, Emin Sazak)
      
        SONUÇ    

    Türkiye yurtdışı müteahhitlik sektöründe dünyada çok önemli bir konumdadır. Türkiye gibi sürekli dış açık veren ülkelerde böyle döviz getirici sektörler ekonomik denge açısından büyük öneme sahiptir.  Daha çok Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar gibi yakın coğrafi bölgelerle iş yapmaktadır. Gelişmiş ülkelerin girmekten çekindikleri alanlara öncü olarak girebilmemiz en önemli avantajımız gözükmektedir. En çok şikâyet edilen konu ise müşavirlik firmalarının uluslararası alanda faaliyet gösterememesidir. Bu yüzden önümüzdeki dönemde daha çok müşavirlik firmalarını yurt dışında destekleyerek katma değeri yüksek işler alma şansımızı artırabiliriz. Bir diğer sorunumuz ise finansmandır. Burada gelişmiş ülkeler yatırım yapacakları ülkelere kredi, hibe vererek kendi şirketlerinin finansmanını da sağlamış olmaktadırlar. Türkiye’nin henüz böyle bir gücünün olmaması (Etiyopya üzerinde denenmesine rağmen) önümüzdeki dönemde de bu sorunun devam edeceğini göstermektedir. Bu sorunu Eximbank’ın yapısını kuvvetlendirerek en aza indirebiliriz. Bir diğer çok şikayet edilen konu ise riskler. Bunun için Politik Risk Sigortası oluşturulmalıdır. Böylece müteahhitlerimiz politik risklerden en az şekilde etkilenerek asıl işleri olan müteahhitliğe yoğunlaşabilirler. Çifte sigortalamadan ortaya çıkan maliyetleri ise iş yapılan ülkelerle yapılacak ikili anlaşmalar ile çözmek mümkündür. Tüm bu sorunların ortadan kalması ile hem ciromuz hem sayımız hem de kar marjımız artacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder